11/21/2019

Akletme Organımız Kalp mi Beyin mi?



          Twitter'da gördüğüm meal tartışması üzerine bu konu hakkında bir yazı yazmayı istedim. Olay özetle şöyle; Edip Yüksel adlı mealci Kur'an'daki kalp akleder anlamlı ayeti ''beyin akleder'' şeklinde çevirmiş ve bunun böyle olduğunun doğruluğunu savunuyordu. Peki doğru mu?

          Sünni kesim ve özellikle mealci kısmı Kur'an ayetleri günümüzde kabul görmüş bazı yargılara ters düştüğünde hemen bir kılıf uydurma yarışına giriyorlar. Halk genelinde çoğunlukla ayeti mecazmışcasına yorumlayarak, mealci ise ayeti tahrif ederek kurtulmanın yollarını aramakta. İnsanlar, insan üretimi olan bilim ne zaman Allah'ın kelamı ile ters düşse ayetin Allah kelamı olduğunu unutuverip hemen bilime yamamaya çalışıyorlar. Tabi ki ''Kur'an bilime ters düşmüyor, alkol sağlığa zararlı olduğu için haram'' gibi Kur'an = bilim düşüncesiyle hareket edenler bu tür çarpıklıklarda tutuşacaklar. 

        Bu sebeple Kur'an'da akleden organın kalp olduğunu yazsa dahi bunu bilime paralel hale getirmeye çaba harcamaktalar. Öyleyse bizim aklımız nerede?

        Öncelikle şunu belirtmekte fayda var. Akıl somut bir şey değildir. IQ değeri ile akıl ölçülemez. O yüzden de zeka=akıl değildir. Zeki olan biri akıllı olmayabilir, akıllı olan biri de zeki olmayabilir Zeka denilen şey beynin işlem hızıdır tekniktir. Fakat yüksek zekalı biri akıl sahibi değilse zeka kullanılmayan bir cihaz gibidir. Bunu IQ'su yüksek olan ama biraz saf olan insanlardan da anlayabilirsiniz.

        Beyin(zeka) tıpatıp bir bilgisayardır. Siz onun çalıştırma tuşuna basmazsanız, klavyesini, mouseunu kullanmazsanız çok iyi bir bilgisayar olsa bile bir önemi yoktur. Akıl ise burada devreye giriyor. Akıl ile beynimizin düğmesini açar ve onu kullanırız. Beynimiz vücudumuza ''şunu yap, kolunu kaldır, onu sev'' gibi komutlar vermez. Sadece aklın istediklerini yapar. Benim şu an bu yazıyı yazdığım bilgisayar düşünmüyor ama problem çözebilir. Bilmediğim şeyleri bilebilir. Beyin aslında kanlı bir hesap makinesidir. Ona o hesabı yaptıran benim aklım yani kalbimdir aslında. Tıpkı Aristo'nun da dediği gibi... Gün gelecek insanlar akleden organın beyin olduğunu bulacaklar.

         Şimdi ayetlere bakalım. Bakalım hangi ayetler bize kalple aklettiğimizi söylüyor. 

Muhammed 24. ayet

أَفَلَا يَتَدَبَّرُونَ الْقُرْآنَ أَمْ عَلَى قُلُوبٍ أَقْفَالُهَا
E fe la yetedebberunel kur'ane em ala kulubin akfaluha.

ANLAM:Onlar, Kur'an üzerinde düşünmüyorlar mı? Yoksa kalpleri üzerinde kilitleri mi var?

Araf 179. ayet

وَلَقَدْ ذَرَأْنَا لِجَهَنَّمَ كَثِيرًا مِّنَ الْجِنِّ وَالإِنسِ لَهُمْ قُلُوبٌ لاَّ يَفْقَهُونَ بِهَا وَلَهُمْ أَعْيُنٌ لاَّ يُبْصِرُونَ بِهَا وَلَهُمْ آذَانٌ لاَّ يَسْمَعُونَ بِهَا أُوْلَئِكَ كَالأَنْعَامِ بَلْ هُمْ أَضَلُّ أُوْلَئِكَ هُمُ الْغَافِلُونَ
Ve lekad zere'na li cehenneme kesiren minel cinni vel insi lehum kulubun la yefkahune biha ve lehum a'yunun la yubsırune biha ve lehum azanun la yesmeune biha, ulaike kel en'ami bel hum edallu, ulaike humul gafilun.

ANLAM:Gerçek şu ki, cinnden ve insten yaratılmış olanların birçoğu Cehennem'liktir. Ki onların kalpleri vardır onunla kavramazlar, gözleri vardır onunla görmezler, kulakları vardır onunla işitmezler. İşte bunlar hayvanlar gibidirler, hatta daha da basittiler. İşte gafil olanlar bunlardır.


İsra 46. ayet

وَجَعَلْنَا عَلَى قُلُوبِهِمْ أَكِنَّةً أَن يَفْقَهُوهُ وَفِي آذَانِهِمْ وَقْرًا وَإِذَا ذَكَرْتَ رَبَّكَ فِي الْقُرْآنِ وَحْدَهُ وَلَّوْاْ عَلَى أَدْبَارِهِمْ نُفُورًا
Ve cealna ala kulubihim ekinneten en yefkahuhu ve fi azanihim vakra, ve iza zekerte rabbeke fil kur'ani vahdehu vellev ala edbarihim nufura.

ANLAM:Kur'an'ı anlamalarına engel olsun diye, kalplerine perde, kulaklarına bir ağırlık koyduk. Sen, Kur'an'da Rabb'inin tekliğini andığın zaman, nefretle arkalarını dönüp kaçarlar.

Hac 46. ayet

أَفَلَمْ يَسِيرُوا فِي الْأَرْضِ فَتَكُونَ لَهُمْ قُلُوبٌ يَعْقِلُونَ بِهَا أَوْ آذَانٌ يَسْمَعُونَ بِهَا فَإِنَّهَا لَا تَعْمَى الْأَبْصَارُ وَلَكِن تَعْمَى الْقُلُوبُ الَّتِي فِي الصُّدُورِ
E fe lem yesiru fil ardı fe tekune lehum kulubun ya'kılune biha ev azanunyesmeune biha, fe inneha la ta'mal ebsaru ve lakin ta'mal kulubulleti fis sudur.

ANLAM:Onlar, yeryüzünde dolaşmıyorlar mı ki kendilerinin, kendisi ile akıl edecekleri kalpleri veya kendisi ile işitecek kulakları olsun. Gerçek şu ki, kör olan gözler değildir, kör olan göğüslerde olan kalplerdir.




11/09/2019

Son Din İslam Lafının Doğruluğu Nedir?


         Daha önceki yazımda da bahsettiğim gibi Allah'ın tüm vahiyleri tek din üzeredir. Hristiyanlık ve Yahudilik Allah'ın dini değildir (Haşa sözde kendi dinlerinin resulleri olan Musa, İsa, Harun vb. şüphesiz İslam resulleridir )

        Son din İslam dediğinizde Hristiyanlık'ı ve Yahudilik'i Allah katında saymak ve şu an Tevrat-Zebur(eski ahit), İncil(yeni ahit) olarak okutulanları Allah'ın ayetleri olarak kabul etmek durumundasınız.

        Ancak kimse Allah'ın kelamını değiştiremez İncil ve Tevrat diye okutulanlar insanların kendi uydurduğu dinlerdir. Budizm veya Şinto'dan farkı yoktur. Eski ve Yeni Ahit'e internetten göz atarsanız Allah'In değil de bir kulun kelamı olduğunu anlamanız uzun sürmeyecektir.

İlahi Dinler (Semavi Dinler) Safsatası



        Semavi dinler ya da ilahi dinler sözde Allah'ın indirdiği dinlerin genel adıymış. Bu öyle bir anlama geliyor ki haşa Allah diğer ikisinde becerememiş de bir tane daha getireyim demiş.

       Allah'ın tek dini İslam'dır. Yahudilik ve Hristiyanlık sonradan uydurulan dinlerdir. Fakat günümüzde hocalar - ya da kendilerini hoca zannedenler- 3 ilahi din gibi saçmalıklardan söz ediyorlar. Peki bu söz dinen ne kadar doğru. Kitaptan örneklerle başlayalım.

إِنَّ الدِّينَ عِندَ اللّهِ الإِسْلاَمُ وَمَا اخْتَلَفَ الَّذِينَ أُوْتُواْ الْكِتَابَ إِلاَّ مِن بَعْدِ مَا جَاءهُمُ الْعِلْمُ بَغْيًا بَيْنَهُمْ وَمَن يَكْفُرْ بِآيَاتِ اللّهِ فَإِنَّ اللّهِ سَرِيعُ الْحِسَابِ
İnned dine indallahil islam, ve mahtelefellezine utul kitabe illa min ba'di ma caehumulılmu bagyen beynehum, ve men yekfur bi ayatillahi fe innallahe seriul hısab.

Anlamı: Kuşkusuz, Allah katında din, İslam'dır. Kitap verilenler, kendilerine bilgi geldikten sonra ihtirasları nedeniyle ihtilafa düştüler. Kim, Allah'ın ayetlerini inkar ederse bilsin ki, kuşkusuz Allah, Hesabı Çabuk Gören'dir.



Birden fazla dinin varlığını kabul etmek ya da Yahudilik ve Hristiyanlık'ın Allah tarafından gönderildiğini söylemek feci bir yanlıştır.